Bir sehri neden seversiniz? Yuzlerce yillik tarihi eserleri oldugu icin mi, yoksa modern ve alabildigine uzanan gokdelenleri yuzunden mi? Sokaklari bal-dok yala kivaminda mi olsun, yoksa yasanmisligin tum izlerini (kosebaslarindaki sidik kokularina kadar) tasisin mi? Her yere yuruyerek ulasilabilecek kadar kucuk olanini mi tercih edersiniz, yoksa ucu-bucagi gorunmeyen koskoca bir metropol mu? Renklerden yesil mi baskin olsun, yoksa gri mi? Nesi alir sizi bir sehrin en cok da, ‘ sevdim ben bu sehri yahu’… ‘guzelmis’ dersiniz?
Bu soruyu Hamburg’da gezerken sordum kendime bu haftasonu. Bir liste yaptim nesini sevdim- sevemedim bu sehrin diye kendimce. Cikan sonuc da asagida. Onden buyrun derim…
Hamburg’un;
1. Trenle gidilip donulusunu sevdim…
2. Mayis ortasinda kicimi donduran, ruzgarli sogugunu sevemedim
3. Almanya’nin en yesil kenti olusunu sevdim
4. Otobusle sehir turu sirasinda, kulagimi tirmalayan bir sesle tepemde Hamburg’u anlatan ve kimsenin gulmedigi espriler yapan tur rehberini sevemedim
5. Sehrin ortasinda bulunan Alster gollerini (Auser Alster ve Bienen Alster yani Dis ve Ic Alster diye cevrilebilir), onlarin kiyisindaki yesillik alanlari ve yelkenlilerini sevdim
6. Sehir merkezinde dogru duzgun kahvalti edilebilecek tek mekaninin meshur bir kahve zinciri olmasini sevemedim
7. Gerekli yerlerde, beklemektense yururuz dedirtmeyen ve ayaklarima kara sular indirtmeyen toplu tasimanin duzenli aralikli ve rahat olmasini ve uc gunluk Hamburg kart aldigimda gittigim muze, tarihi eser vb.’lerde uygulanan indirimi sevdim (ogrendigim kadariyla Berlin cok daha iyi ama Munih’e kiyasla ulasim cenneti ilan ettim)
8. 100 yillik belediye binasinin icinde yapilan tur sirasinda ‘mumkunse hicbirseye dokunmama’ kuralini sevemedim (belki bir yere kadar haklidirlar ama insan bazi seyleri dokunarak da hissetmek istiyor, napiyim)
9. II. Dunya savasinin kotu anilarini unutturmamak icin yaptiklarini sevdim
10. Ustteki maddeyi turistik amacli kullanmalarini sevemedim
11.Insanlarinin yardimseverligini ve guler yuzunu sevdim (genelleme yapmak istemiyorum ama Almanya’da genel kani; kuzeyliler guneylilerden daha sicaktir).
12.Elbe Nehri’ni ve Hamburg Limani’ni sevdim. (Gun boyunca turistik tekne turlari duzenleniyor Elbe Nehri uzerinde. Tur sirasinda sehrin kiyi kesimi, balik pazari, eskiden cay, kahve, baharat ve benzeri ticari urunlerin depo binalari olarak kullanilan simdi ise luks dairelerin bulundugu Speiherstadt, hergun Almanya’ya ve Almanya’dan baska ulkelere tonlarca yuk tasiyan unlu limani (Hafen) ve dunyanin parasi yatlarin, devasa gemilerin yapildigi meshur tersanelerini -en buyugu Blohm & Voss Werft- gorme firsati bulabiliyorsunuz)
Efendim gelelim en son maddeyeeeee. Benim icin Hamburg’u sevme nedenlerimin en basinda geliyor aslinda, ama yazimda sona sakladim (hepsini okuyun diye tabi hahahah). Hamburg’a asil gelis sebebimiz turistik bir tur ya da, yasadigimiz ulkeyi taniyalim-bilelim gezisi yapmak degildi. O sadece gelmisken-en azindan oldu bizim icin. Gerci Nurnberg’den sonra gordugum en kuzey Alman sehri oldu Hamburg bir de. Asil amac ise, nerdeyse 14 yildir tanidigim ve cok sevdigim, ozel bir kadinin evlilik kutlamasina katilmak icindi. Cumartesi aksami nikahlari coktan kiyilmis (9 gunluk evli) bir ciftin arkadaslar arasinda kutlama yemegi vardi Hamburg’da (daha dogrusu Hamburg yakinlarinda bir yerlesim yerinde, bir Turk lokantasinda). Cin akilli, yakisikli damadimiz, sagolsun, kendi evine yakin bir yer secmis 🙂 Neyse lafi uzatmayalim, ben o gece cok eglendim ve cok mutlu oldum orada, onlarla oldugum icin. Ve Hamburg’u sevdim yine, birbirine boyle isiltiyla ve derin bir sevgiyle bakan gozleri gormeme (hatta bu yuzden iki gobecik bile atmama), duygulanmama ve onlar icin cooook mutlu hissetmeme mekan oldugu icin.
Hamburg’u sevdim beee…
Madwort's Blog 